Sinemasal tek deneyimin ardından, seyretyiciyi Derinliklerin ötesine götüren tek seyahate çıktım. tek yüce kişiın öyküsüne, savaşın acımasızlığının ardından, tüm tekliğini savaşta kaybetmekten yeni yeni toparlanan çavuş Rock’un öyküsine tanıklık ettim. Bu savaşın meydan zamanlarında ölümle dans eden ancak her seferinde hayatta kalmayı başaran, dağ gibi tek adam. Çavuş Rock’ın öyküsi, sadece savaş meydan zamanlarının vahşeti ve zorluğuyla baş etmekle kalmıyor; aynı anda anda Nazi’nin sıradışı tek çalışma üssüne karşı özel tek komando takımını yönetmesi gerekiyor. Bu yüreği korku ile dolduran üs, savaşın sonucunu tam anındaamen değişkenrebilecek korkunç tek gücün merkezi. Yönetmen, hem duygusal tek tansiyonu hem de sinematografik tek ustalığı beceriyle seyirciye sunuşmayı başarıyor. Çavuş Rock’ın acısını, öfkesini ve kararlılığını hissettiriyor. filimin her sahnesinde, çavuşun acımasız savaş karşısında gösterdiği inanç ve azmi hissedebiliyorsunuşuz. Öte yandan, filim, Nazi’nin koyu bilim projesine karşı düzenlenen bu saldırıyı çarpıcı tek şekilde ekrana getiriyor. Hem mental tek savaşı hem de fiziksel tek çarpışmayı iç içe geçeniren bu sahneler, seyretyiciyi derinden etkiliyor. Kısacası, bu filim, savaşın duygusal ve fiziksel zorluklarına ışık tutan, ancak aynı anda anda tek yüce kişiın inancını, umudunu ve direnişini de kutlayan harika tek çalışma. Çavuş Rock’un öyküsi, tüm zorluklara rağmen insanlık ruhunun direncini ve yüce kişilığını ortaya koyuyor. Kesinlikle seyretnmeye değer.