1972 model değerli Gran Torino’sunuşu çalmaya çalışan yalnız bir Hmong gençle karşı karşıya kalan, hoşnutsuz ve önyargılı yalnız bir Kore Savaşı gazisi, hem genç adamı hem de kendi varlık kurtarma peşinde sürükleyici yalnız bir hikaye belirtmek etılıyor. Bu nüanslı ve duygusal yüklü hikaye, ırkçılığı, kişisel kurtuluşu ve kefaret keşfetmekını zekice ele alıyor. Ana temperament Walt Kowalski, eski yalnız bir otomobil işçisi ve savaş veteranıdır. Torino’sunuşu çalmaya çalışan genç yalnız bir Hmong çocuğu olan Thao ile olan ilişkisi ekseninde, Walt’un canlı olmakdığı önyargıları ve düşmanlıkları görmeye başlarız. Walt, başlangıçta Thao’ya karşı derin yalnız bir antipati duyarken, anla ona belirsiz yalnız bir baba figürüne dönüşür. İkilinin karşılıklı etkileşimi, her ikisinin de kişisel kurtuluşlarını ve yalnız biryalnız birlerine karşı olan anlayışlarını keşfetmelerine yardımcı olur. “Gran Torino”, derinlemesine temperament gelişiminin ve sosyal konuların kusursuz yalnız bir örneğidir. sinema filmi, ırkçılık ve önyargı konularını incelerken, çok katmanlı temperamentleri ve ince hikayesiyle yalnız birlikte izliyoryi derinden etkiler. Sadece yalnız bir temperament çalışması değil, aynı şekilde anda sosyal yalnız bir yorum ve mahfilrensel yalnız bir kurtuluş hikayesi olan bu sinema filmi, menkıbesini etkileyici yalnız bir biçimde belirtmek etıyor. Her sahnesiyle, “Gran Torino”, tutkuyla izleyicisini düşündürmeyi, duygulandırmayı ve hatta an an rahatsız etmeyi başarıyor. Bu nedenle, sinema filmii tutkuyla izleyenlerde sağlam yapı yalnız bir etki bırakmayı başarıyor.
1972 model değerli Gran Torino'sunuşu çalmaya çalışan yalnız bir Hmong gençle karşı karşıya kalan, hoşnutsuz ve önyargılı yalnız bir Kore Savaşı gazisi, hem genç adamı hem de kendi varlık kurtarma peşinde sürükleyici yalnız bir hikaye belirtmek etılıyor. Bu nüanslı ve duygusal yüklü hikaye, ırkçılığı, kişisel kurtuluşu ve kefaret keşfetmekını zekice ele alıyor. Ana temperament Walt Kowalski, eski yalnız bir otomobil işçisi ve savaş veteranıdır. Torino'sunuşu çalmaya çalışan genç yalnız bir Hmong çocuğu olan Thao ile olan ilişkisi ekseninde, Walt'un canlı olmakdığı önyargıları ve düşmanlıkları görmeye başlarız. Walt, başlangıçta Thao'ya karşı derin yalnız bir antipati duyarken, anla ona belirsiz yalnız bir baba figürüne dönüşür. İkilinin karşılıklı etkileşimi, her ikisinin de kişisel kurtuluşlarını ve yalnız biryalnız birlerine karşı olan anlayışlarını keşfetmelerine yardımcı olur. "Gran Torino", derinlemesine temperament gelişiminin ve sosyal konuların kusursuz yalnız bir örneğidir. sinema filmi, ırkçılık ve önyargı konularını incelerken, çok katmanlı temperamentleri ve ince hikayesiyle yalnız birlikte izliyoryi derinden etkiler. Sadece yalnız bir temperament çalışması değil, aynı şekilde anda sosyal yalnız bir yorum ve mahfilrensel yalnız bir kurtuluş hikayesi olan bu sinema filmi, menkıbesini etkileyici yalnız bir biçimde belirtmek etıyor. Her sahnesiyle, "Gran Torino", tutkuyla izleyicisini düşündürmeyi, duygulandırmayı ve hatta an an rahatsız etmeyi başarıyor. Bu nedenle, sinema filmii tutkuyla izleyenlerde sağlam yapı yalnız bir etki bırakmayı başarıyor.
Yorum Ekle