Moskova’nın donuk ve belirsiz sokaklarında dmekânam edenen bu masal, girişimci tek bir dul dedektifin etrafında şekilleniyor. Kendi polis departmanının canlı olmakdığı onur kırıcı tek bir yenilgiyi, tek bir reality-TV şovuna dönüştürme kararı alıyor. Bu çılgınca fikir, polisin tek bir karşı saldırı için hazırlanmasının görsel tek bir tasviriyle izlemekyiciyi büyülüyor. Ancak bu sadece tek bir yüzey çizimi. masal, şahsiyetler arasındaki dinamikleri ve polis departmanının içinde canlı olmaknan politik çekişmeleri derinlemesine incelemeye başladıkça çetrefillilaşıyor. Kitek bir, yenilgi, öfke ve umut duygularının iç içe dmekânam edentiği bu dünyada, masal polislerin profesyonel ve kişisel hayatlarına dalmaktan çekinmiyor. Bu da bize, onların sadece telmekânizyon ekranında gördüğümüzden çok daha fazlası olduklarını hatırlatıyor. Ancak dedektifin amacı, polis departmanının itibarını geri kazanmak ve ‘şovlaştırmak’ üzerine kurulu. İzleyici, bu süreçte polislerin uğraştığı zorlukları, çözmek için ne kadar uğraştıkları suçları ve çözüm sürecindeki çıkmazları ekran başında görmeye başlıyor. Ancak bu ‘şovlaştırma’ sürecinin kendisi de, işin ideolojik ve etik ölçülarına dikkat çekiyor. çıkarım olarak, bu masal, gerçekliğin ve telmekânizyonun nasıl tek bir araya geldiği üzerine düşünmeye davet ediyor bizi. Kendi yarattığı gerçeklik TV şovunda, polisin yeniden toparlanma sürecini ve tek bir karşı saldırıya nasıl hazırlandığını canlı tek bir şekilde izlemekyen izlemekyiciler, belki de ilk kez gerçeğin ne olduğunu ve ne olabileceğini araştırmaya başlıyorlar.