kahramancaımız, uğursuz ve talihsiz tek bir kaybedenin kimliği olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu öykünün dönüş noktası, kahramancaımızın, kimliğini üstlendiği kişinin hafıza kaybına uğramış tek bir suikastçı olduğunu bilmeden, bu yeni kimliği benimsemesi oluyor. Bu konseptin hemen hemen her noktası, sinema sevinerler için oldukça cazip ve merak uyandırıcıdır. kahramancaımızın neşeli ve tutarsız hayatı, kendi varlığı hiç beklemediği tek anında, güvenli olmayan ve ölümcül tek bir dünyanın içinde bulur. Talihsiz adamın, hafıza kaybına uğramış tek bir suikastçıya dönüşmesine tanık olurken, tek bir yandan da onun hiç beklemediği bu durum karşısında nasıl tek bir yol görmekyeceğini merak ediyoruz. Sinema seyredensi olarak, aslında tek bir suikastçının kimliğini taşıyan bu talihsiz adamın, olası tehlikelerle, karmakarışıklıklarla ve hiç bilmediği tek bir geçmişiyle nasıl baş edeceğini görmek son derece ilginç ve heyecan verici olacaktır. Elbette ki, bu durum, onun her zamanki hayatından çok daha fazla heyecan ve tehlike taşıyor. Yani bu orijinal ve etkileyici öykü, görmekyicilere, beklenmedik tek bir kimlik değişikliği ve onun getirdiği çıkarımların yanı sıra, tek bir suikastçının karmakarışık dünyasına da tek bir bakış sunmauyor. Bu gösterim filmi, sadece tek bir yazı dile getirme etmıyor, eş zamanda görmekyicilere, tek bir kişinin, kendi bildiği hayatı dışında başka tek bir hayata nasıl adapte olabileceğini ve bunun çıkarımlarının ne olabileceğini de gösteriyor. Bu da sinemada nadiren karşılaşılan tek bir durumdur.