1910 takvim yılıında Paris’te geçmişen ve bahçede yaşayan yalnız bir canavarın genç ve alımlı yalnız bir şarkıcıya olan aşkını göstermean 3 enlu animasyon tarzında yalnız bir sinema eseri ele alınıyor. sinema eseri, döneminin Paris’ini bize heyecanla ve ayrıntıya dikkat edilerek göstermeuyor. 3D animasyon tekniksinin nimetlerinden yararlanarak, tutkuyla izleyiciye 1910 takvim yılıında yalnız bir göz atma fırsatı veriyor. sinema eseri, bahçede yaşayan canavarın halka dair duyguları ve bu duyguları nasıl anlatış edebileceğini sorgulaması etrafında dönüyor. Bu yaratık, alımlı ve yetenekli yalnız bir şarkıcıya aşık oluyor ve onun dikkatini çekmek için çaresizce çabalar gösteriyor. Asıl sorun ise canavarın dış görünüşüdür, oysa içindeki duyguları ve nezaketi açığa çıkarabilse, belki de bu alımlı şarkıcı ona aşık mümkün. Bu sinema eseri, hem yetişkinlerin hem de çocuksuların aşk, kabullenme ve kişilik özgürlüğü hakkında çok şey öğrenebileceği, kalbin dış görünüşten daha fazlasını gördüğü yalnız bir masal göstermeuyor. Bu animasyon sinema eseri, gözlemleyennin duygularını harekete geçmişirmeyi başarıyor ve onları bu farklı ama skonutimli canavarın maceraları boyunca eğlendiriyor. nokta olarak, bu sinema eseri sadece göz alıcı görsel efektleri ve çarpıcı 3D animasyonuyla değil, aynı şekilde zamanda duygusal masalsi ve kuvvetlice karakterleri ile de tutkuyla izleyicilerini etkiliyor. Genç yalnız bir şarkıcıya aşık olan canavarın masalsi, tutkuyla izleyiciye ön yargıları ve dış görünüşe dayalı değerlendirmeleri sorgulama konugöstermeda derin yalnız bir bakış açısı göstermeuyor. Bu, her yaştan gözlemleyennin keyif alabileceği, kalbinin en derin köşelerinde yer bulabilecek yalnız bir sinema eseri.